Gergin omurilik sendromu, omuriliğin alt kısmındaki bir yapışıklık nedeniyle boy uzadıkça omuriliğim gerilmesi ve buna bağlı sorunların ortaya çıktığı bir durumdur. Spinal disrafizmlere (omurga açıklığı) bağlı gergin omurilik sendromunun genellikle çocukluk döneminde tanısı konulur. Boy uzaması durduktan sonra erişkinlerde ortaya çıkan gergin omurilik olguları genellikle diğer nöroşirürjikal hastalıklar yanında gözardı edilirler. Gerçek gergin omurilik sendromu, kalın filum terminale, intradural lipomlar, ayrık omurilik malformasyonu ve daha önce tamir edilmiş açık nöroplakod (miyelomeningosel) olgularına bağlıdır. Klinik bulguların başlangıcı okula başlama yaşı veya adolesan dönemidir. En zor teknik sorun motor foksiyonların, ilerleyici nörolojik bozuklukların ve mesane fonksiyon bozukluklarının nasıl engelleneceğidir.
Omurga ve omuriliğin farklı büyüme oranları nedeniyle konus (omuriliğin alt ucu) Th12 altı veya L2-3 disk aralığı hizasında sonlanır. Erişkinde L2-3 düzeyinin altı düşük konus olarak nitelendirilir, oysaki yeni doğan ve erken çocukluk döneminde farklı yorumlanabilir.
Çocuk ve erişkinde gergin omurilik sendromu bulgu ve belirtileri karşılaştırıldığında çocuklarda ağrı erişkine göre daha az görülen bir yakınmadır. Progresif ayak deformitesi (ayakta şekil bozukluğu) çocuklarda çok daha sık görülen bir belirtidir. Progresif skolyoz (omurgada eğrilik) çocuklarda yine erişkine göre daha sık saptanan bir durumdur. Ürolojik semptomlar (idrar tutamama) ise çocuk ve erişkinde birbirine yakın oranlarda bulunmuştur